12 Ağustos 2011 Cuma

marşmelovum deroşum...

Deroşum nerdeyse 3 aylık..
16 Ağustos itibariyle 3.ayı bitmiş olacak..geçti işte koskoca 3 ay.şıp diye..amma 3 yazdım yaaa :)
Kaldı 2.5 ay...daha sonra yine ayrılık zamanı,aynı annemle ben gibi,8-10 saat ayrı kalacağız kızımla..
Pencere kenarına tünerdim Ayşe'yle..Ayşe kim mi?o zamanlarda bana güzeller güzeli gelen,popülerliği tavan yapmış barbie bebeğim,saçları taramaktan koyun yününe dönmüş,yüzü gözü tükenmez kalem rötuşlarıyla dolu...ööf neyse işte otururduk cam kenarına,pervaza daha doğrusu (ne kadar da minikmişim),ananem de yazık üzülürdü halime,pervane olurdu peşimde..belki annemden de daha iyi bakmasına rağmen olmazdı işte,ne yapsa mutlu olmazdım belirli bir saatten sonra..beklerdim saat 6'ya kadar her akşam..köşede görününce bizim minik kuş,geldiği yolun ortasına kadar koşardım,sürekli düşerek..annemin,Aslı koşmaaaa diye koştuğunu hatırlarım..geçen annemle andık o günleri..güldük epey benim halime..darısı kızımla benim başıma :)
Deroş gerçi ilk başlarda küçük olacağı için anlamayacak belki de..daha sonra da zaten okul öncesi olacak..pisi pisi kopatım..evet..daha 3 aylık çocuğun okul öncesi için en iyi okulları belirlemiş bulunmaktayım..deli miyim ne..3 sene var daha önümüzde..hayırlısı



İlk fotoğrafı doğduğu gün..
Diğeri 2 aylıkken
En son poz verdiği banyodaki hali de geçen haftadan :)

Annesinin kuzusu büyüyor işte..ayın 22 sinde kontrolümüz var bakalım gelişmeler nasıl olacak?

Neyse biraz da bana gelsin konu..küçük bir hastane macerası geçirdik de çarşamba günü onu anlatacağım..

Çarşamba saat akşam 5 gibi inanılmaz bir ağrı başladı karnımda..ama öleceğim duramıyorum yerimde..annem yanımdaydı allahtan..Aslı dedi rengin bembeyaz oldu,doktora gitsek??dedim tek gidemeyiz,biraz bekleyelim geçmezse Emre'yi çağırırım..neyse ağrım tavan yapınca aradık Emre'yi..geldi,bizim eve de yakın olduğu için Güven Hastanesi'ne gittik..neyse yatırdılar işte kan tahlili v.s...sonuç hiçbirşey yok bol su için ağrı olursa parol alın..hoppalaaaa..eee onca çektiğim ağrı,bağırarak ağlamalar..delirdim mi noluyo ya dedim kendi kendime..eve geldik tabii ki napalım..geçti aradan 2 saat..bu seferki berbattı..hem inanılmaz bir ağrı hem de çılgınca kusma..birşey yemememe rağmen tüm gün,kustum deli gibi heryere,geberiyordum,bir yandan da anneeeeeee diye ağlıyorum..Emre dedi olmaz böyle üniversite hastanesine düzgün bir yere gidelim..Hacettepe'ye dedik..en kapsamlı ve düzgün muayene orda olur..neyse gittik ama yol geçmek bilmiyor,arabadan inemedim gittiğimizde..millet deli gibi bakıyo,ulan dedim içimde hastayım acile geldim ne var bunda..ooooh keyifler keko hasta yakınlarının..bahçeye oturmuşlar,çay,çekirdek,simit..bilmem ne..çocuklar koşuşturur..her yer sinek..bu ne dedim ya kalk gidelim Emre istemiyorum dedim..yok diyo beklicez..iyi ki de beklemişiz bu arada..neyse öncelikli olarak hemen aldılar beni...asıl komedi burdan sonrasında..

Hacettepe Acil aynı ER dizisi modunda..genelde intern doktorlar..sürekli dönen bir geyik..ordan oraya koşuşturmalar...neyse işte yatırdılar koridordaki sedyeye (oda demiyorum) bekliyorum birinin gelmesini..bu arada hiçbiryere dokunmak istemiyorum ama yattım bi kere oraya..kafamdan da plan yapıyorum eve gider gitmez banyoya girmemiz gerek..bebeğe mikrop bulaşmasın..ooof amma laftan lafa geçiyorum yaa..işte geldi bizim ufak doktor..şeker bir kız..sormaya başladı,geçirdiğiniz ameliyat,''doğum yaptım'',kullandığınız ilaç,''yok'',ağrı ne tarafta,işte tarifler bilmem ne derken,damar yolumu açtı serum için..deliriyodum tabi iğneden nefret ederim..sonra bi baktık bizim doktor pırr..yok ortada..ee serumum akmıyo,sorun var..dedik bi doktora soralım..''pardon'' dedim yine tatlı görünen bir kızcağıza :) ''eveeet'' dedi..dedim birşey sorsam size,serumda sorun var sanırım diyecekken,lafı ağzıma tıkayıp ''doktorunu çağır.esef göndersin tıkanmış olabilir,hemşirelerin işi bu'' diye cevabı yapıştırıp gitti..geri misin dedim içimden..acayip sinirlendim,ya bi kere sen beni tanıyo musun,alışmışlar halktan insanları itip kakmaya,ben sana siz diye hitap ederken ne bu laubalilik,onu da geçtim hemşirenin işi bu deyip doktorunu çağır ne saçma bir cümledir,onu da geçtim esef ne kocakafalı demezler mi adama..esef göndermesi gerekiyormuş..bak sen..esefle kınıyorum ben de seni dedim ben de,duydu mu bilmiyorum,sonra tuttu bizi bir gülme krizi...daha sonra geldi doktorum gönderdi esefini..allaha şükrettim tekrar tekrar ordaki insanları gördükçe..ve çok üzüldüm..iyileştim resmen kendi kendime..neyse diğer internler ve uzman doktorlar sağolsun birçok tetkikten sonra enfeksiyon olduğunu anladılar..şu an gayet iyiyim gibi görünüyor..ama yine ağrı olabilirmiş belli olmazmış..bol su içeceğim başka çare yok..süt verdiğim için ilaç alamıyorum..


Amma yazdım diyecekken Deren ağlamaya başladıııııııııııııııı...........marşmelov kadar yumuşak,pamukşeker gibi tatlı kızııııım beniiiiiiiiiimmmmmmm..


Hiç yorum yok: