27 Ekim 2011 Perşembe

KAR..

Kar'ı çok severim,çocukluğumdan bu yana..azıcık bile atıştırsa içim açılır,sanki güneş açmışçasına mutlu olurum..olurdum daha doğrusu....

Bugün Van'a kar yağdığını söylediler,içim karardı resmen,gözümün yaşı durmaz oldu,ben çok etkilendim bu depremden,herkes eminim üzülmüştür,vicdanı olan herkes ağlamıştır ama benim rüyalarıma giriyor artık..

Dün Azra bebekle yattım gece..atamadım bebeğin yüzünü gözümün önünden,kapatıyorum gözlerimi.. yüzü,ayakları geliyor hemen gözümün önüne..Allah'ım dedim o minicik beden nasıl dayandı onca saat,annesini düşündüm..nasıl geçmiştir ki o saatler,kendimi koydum onun yerine,o kadar dayanır mıydım?bilmiyorum ki..

Kaç yüz çocuk vardır titreyen şu an,aç olan,gitmek istiyorum,maddi değil sadece manevi olarak da orda olmak istiyorum ama imkansız..Allah'ım bir mucize olsun..bir mucize..

24 Ekim 2011 Pazartesi

Ben sonrayı bekleyemedim..

Tuğba aradı az önce;

''Sen Deren'e kardeş yapmıcam diyosun ya inatla'' dedi bir hışım...............

''Eeeeeeeeeeeeeee''dedim..

''Fikret Bila'nın son yazısını okudun mu?okumadıysan hemen oku'' dedi....

Gözyaşlarıma hakim olamıyorum hala..Ama dedi okuma şu an ben mahvoldum..sen de salya sümük olursun diye uyardı beni..ben dinlemedim..

Nur içinde yat Hikmet Bila...

Karanlık..

Dün geçirdiğim en kötü Pazar'lardan biriydi..

Cumartesi günü gece yattıktan sonra epey bir süre uyuyamadım,hiç alakasız olarak aklımdan 99 depremi geçti,yakından yaşamış biri olarak kendi kendime ''ya kızım gecenin bi körü nerden gelir bu saçma sapan şeyler aklına'' dedim ve Deren'le ilgili dÜşüncelere dalarak uyudum..Ertesi gün de şok..kendimden korktum resmen..tarifi mümkün olmayan bir şekilde üzüldüm,onca insan,bir yandan bu denli bir soğuk,Allah'ım dedim yardım et herkese..

Eskişehir'deki öğrencilik yıllarıma rastlamıştı o felaket..ve beni evde tek yakalamıştı..Yaz okuluna kaldığım için tatilimi perişan etmiştim..ev arkadaşım 2 gün sonra gelecekti..zaten o günden sonra evde tek başıma mecbur olmadıkça kalamam,aşırı korkarım..o kadar enteresandır ki bu öykü..Üniversite yıllarını evde geçirenler bilir,tatilden dönüncebuzdolabı tamtakır olduğu için büyük market alışverişi yapılır eve,bizde kim giderse önce o yapardı,ya da ikimiz birlikte gidersek beraber yapardık..Migros'a kendim gitmiştim o gün,alışverişten ziyade dolaşmak maksatlı..Biraz gezdikten sonra birkaç torbayla dışarı attığımda kendimi ilk dikkatimi çeken gökyüzüydü..yahu dedim ne kalabalık,deli gibi yıldız var,hiç böylesini görmedim diye geçirdim içimden..Eve döndüğümde korktuğumu hatırlıyorum,resmen sebepsiz,belki okuyanlar diyecek ki sallama kızım..Ama beni tanıyanlar iyi bilir 6. hissim deli kuvvetlidir benim..Neyse..gece uyuduktan sonra tak diye uyandığımı hatırlıyorum,başucumdaki saate baktım,iki buçuk civarı..sonra korkudan kafamı gömdüm pikenin içine..ama ne mümkün bu sefer de sıcaktan uyuyamıyorum..onca debelenmenin ardından yatağımın hopladığını hatırlıyorum..ben hayatımda öyle bir korku yaşamadım desem...aklıma deprem gelmiyor,sanıyorum ki üç harfliler geldi ve beni sallıyorlar..içimden dua bile edemedim o anda korku ve paniğin verdiği titremeyle..tüm günün verdiği kasvet de vardı zaten.......neyse..çılgın gibi sallandıktan,daha doğrusu hopladıktan sonra inanılmaz bir gürültüyle son bulan titremenin ardından ışığı yakmak için düğmeye uzandığımda elektriklerin de kesildiğini görünce deliriyordum..çığlıklarla anladım deprem olduğunu..

Düşünsenize halimi,tek başıma,evde,elektrik de yok,telefonuma sarılıyorum sinyal yok.derken nasıl oldu anlamadım ama telefonum çaldı,babam..''Aslım iyi misin deprem oldu sakın korkma''diye bağırıyordu..iyi olduğumu haber verdikten sonra saatlerce telefonum çalışmadı..apartmanın önünde insanların arasında aptal aptal bakınarak bekledim..neyi bekliyorsam,çocuk aklı işte..bas git di mi....böyle işte benim deprem hikayem..ki ben hiçbir yara bere almadan atlattım..şu an Van'da kimbilir kaç kişi vardır kurtarılmayı bekleyen..kimbilir nasıldır caddeler,sokaklar,insanlar..kaç kişi evsiz barksız kalacak,kaç kişinin ocağı sönecek..Allah'ım sen bilirsin yine en doğrusunu,karşı gelmek gibi olmasın ama felaket üstüne felaket..Çok üzgünüm,insanları gördükçe orda olmak istiyorum,birinin bile yarasını sarsam,pansuman bile yapsam yetmez mi....Ne diyeyim bilmiyorum ki..ne denir..Allah'ım yardım et...
..............................................................................................................................................................

19 Ekim 2011 Çarşamba

Bu sabah...

Bugün zor ayrıldım Deren'den..

Alnım ve kaşlarım kızarmaya başladı,burnumun ucu pembeleşti,off dedim içimden saçmalama..zor tuttum kendimi,ağlamadım ama..dua ettim gece yatarken,Allah'ım dedim bu sabah da uyanmasın,ama tak diye açtı gözlerini tam emerken..normalde özellikle bu beslenme seanslarında uyur,uykusu yoksa bile sızar,yorulur..Bugün uyumadı..moralim bozuldu,yol boyunca aklımdan çıkmadı..sürekli fotolarımıza bakar oldum..nasıl adapte olacağım şu an için bilmiyorum.zor çok zor..

Ama gözüm arkada değil,annem ve kardeşim sağolsunlar,benden çok daha iyi bakıyorlar miniğime..zaten keyfi yerinde az önce kahkaha sesleri,çığlıkları duyuluyordu telefondan...Ben ne yapardım onlar olmasa..Esra'ya baktıkça Deren'e kardeş yapmak istiyorum..Çünkü Esruş benim herşeyim,en yakınım,kardeşim,ablam,sırdaşım..istiyorum ki Deren'in de böyle bir kardeşi olsun..ama zor işte o da zor..bencillik mi ediyorum bilmiyorum ama..

Bir de Tuğba'm vardır,esa'm..15 yıllık dostum,aramızda kilometreler de olsa her gün konuştuğum,dertleştiğim canım arkadaşım,taaa üniversite yıllarından..müjüm,tuğbişim ve ben :) ama üçümüz de ayrı şehirlerde.........hiç kavga ettiğimizi hatırlamam,bırakın kavgayı ses tonumuzu bile yükseltmemişizdir birbirimize..kalplerimizi kırmamışızdır..Deroş'umun da eminim böyle arkadaşları olacaktır..İnşallah olur...Mutlu,huzurlu bir hayatı olsun..uzun ömrü olsun yarabbiim..Herkesin evladının,sadece benimkinin değil........

14 Ekim 2011 Cuma

Sahalara Dönüş....

 Eveet..dönüyorum..şaka değil,bankacılıkta biz portföylerin işi dışardadır,satış yapmaktır,yani ekmek sahadadır :) ben de dönüyorum sahalara..emlakçılar,oto bayileri,mevduat müşterileri...eskiden öyle bir konsantre giderdim ki bunlara..şimdi aklımın bi köşesi minik kuzumda olacak,ne yapıyor acaba?ne yedi?uyudu mu?.....mi,mu,mi,mu...pöööf Aslı bi kendine gel kızım yaaa..

 Salı sabah 8 de teker döner maalesef..hatta daha da erken..bi yandan da garip bi heycan var içimde,özledim gibi,heycanı özledim,blok para beklemeyi,EFT ekranını kontrol etmeyi,müşteriyi sanki paranız gelse de olur gelmese de edasıyla arayıp sonra tutuşmayı,çılgın müşterilerimi,çetrefilli kredileri,topuklu ayakkabılarımı,güzel kıyafetlerimi,saçlarımı açık bırakmayı,boynuma krem ve parfüm sürmeyi,makyaj yapmayı...Derenim sen herşeye değersin gerçi,kızma bana bunları okuduğunda..konuşur gibi yazıyorum işte,içimden geldiği gibi..aylardır parfüm banyosuna hasret kaldım,iki fıs kesmiyo beni..boynumu,yüzümü yalayıp yuttuğun için her daim uzak duruyorum kozmetiklerden..niiye?yine seni düşündüğüm için niye olacak minik fasulyemm..ben nasıl dayanıcam onca saat  sensizliğe ya..hey Allahım..

 Tam 1 ay olmuş en son yazımdan bu yana..nasıl geçti onca gün hiç anlamadım..belki de Deren büyüdüğünden,artık aramızda farklı bir bağ olduğundan,beni artık tanıdığından belki de....ya da artık gece hariç gündüz pek uyumadığından :) sürekli ilgi bekler,ıngıl ıngıl ıngıldar oldu..ıngıldıyo evet,garip bi ses,bana ''ıngıl'' diyomuş gibi geliyo,onun için de ses çıkardığı zaman ''kızım neden ıngıldıyosun?'' diyorum başlıyo gülmeye..ee kitap okuyorum,saçma sapan danslar,yemek seansları,banyo,bilmem ne derken bi bakıyorum gece olmuş Deren sızmış ben de artık bayılmışım..unutmuş gitmişim sosyalleşme adına herşeyi..gerçekten unutmuşum,ne haber izleyebiliyorum,ne gazete okuyabiliyorum..Deren'le alakalı değil bunlar,yüreğim dayanmıyor,şehitlere özellikle,düşünüyorum onları da annesi benim Deren'i büyüttüğüm gibi öpe koklaya büyüttü,besledi..dağılıyorum,deliriyorum,oğlum olsaydı askere göndermezdim diyorum,saçma düşüncelere dalıyorum..ya geçen bi böcek gördüm evde,refleksle üstüne bastım,çok korkarım böceklerden..sonra dedim ya bu da anneyse,çocuklarına yiyecek götürüyorsa..Allahım dedim ne yaptım..işte bu derece değiştirdi annelik beni..eskiden olsa pat,küt önüme çıkan böceği ezerdim,vıcığı çıkana kadar..şimdiki Aslı daha uysal :) o ne ya..uysal da ne demek at mıyım ben..

 Laftan lafa geçmiş gibi olcam ama at deyince aklıma geldi..şimdi inekten halliceyim,e malum süt meselesi,Deren şükürler olsun ki anne sütüne bayılıyo..geçenlerde annemdeydim,eski bikaç foto geçti elime,eski dediğim 2 sen önceki,çığlık kıyamet annemi çağırdım..''annneeeee dedim şu halime bak ne kadar gençmişim''annem tabii ki bi anne olarak''ay Aslı ooof ödümü patlattın deli misin,ne farkın var''dedi ve devam etti..''biraz karnın kaldı,zaten kadın 6.ayından sonra toparlamaya başlar,senin iskeletin güzel,eski haline döneceksin,biraz zaman geçsin kilo vermeye başlayacaksın'' wuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuww o ne ya şoka girdim..neeee yani hiç mi kilo vermedim ben,onu mu demek istiyosun anacuuuuuum..before after gibi olmuşum ya,ooooof eski halime dönesim var,iştahım hepten kapandı,şu emzirme devam ettiği sürece ben bu milkalıktan sıyrılamam arkadaş..vay bana vaylar bana..

 Daha çok anlatacaklarım var ama Deren uyanıyor,emiş gücünü gösterecek zaar..öpenzi..

Iyyk nefret ederim bu laftan,öpenzi ne ya..